ÇAYGÖKPINAR KÖYÜ WEB SAYFASINA HOŞ GELDİNİZ
ANA SAYFA
İLİMİZ BOLU
ÇAYGÖKPINAR KÖYÜ
ÇAYGÖKPINAR İLKÖĞRETİM OKULU
KÖYDE YÖNETİM
S.S.ÇAYGÖKPINAR KÖYÜ TARIMSAL KALKINMA KOOPERATİFİ
K Ü L T Ü R
EL SANATLARI
COĞRAFİ KONUMU
ALT YAPI BİLGİLERİ
NÜFUS DURUMU
KÖYÜN EKONOMİSİ
KÖYDE İKLİM ŞARTLARI
HABERLER-GAZETE BAŞLIKLARI
RESİMLER
RESİMLERİM(1)
ZİYARETÇİ DEFTERİ
VİDEOLAR
SOHBET ODASI(CHAT)
 

İLİMİZ BOLU





  

        BOLU'NUN TARİHÇESİ

       

     Yazılı belgeler, arkeolojik eserler ve tarihî kaynaklara göre, Bolu'nun tarihi, Bithynialılar ile başlamaktadır. Sırasıyla Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar Bolu ve çevresine hakim olmuşlardır.

     Bolu yöresine Osmanlı akını ilk kez Osman Gazi tarafından başlatılmış, Bolu yöresinin tümüyle fethedilmesi ise Orhan Gazi döneminin ilk yıllarına (1324 -1326) rastlamıştır. Mustafa Kemal Paşa önderliğinde yapılan Millî Mücadele sonunda Bolu, 10 Ekim 1923'de yeni düzenlemeler çerçevesinde vilayet haline getirilerek yeni bir yönetime kavuştu.




       BOLU İLİ GENEL BİLGİ

     Karadeniz Bölgesi'nin Batı Karadeniz Bölümü'nde yer alan Bolu, kuzeyde Karadeniz ve Zonguldak, doğuda Çankırı ve Ankara, güneyde yine Ankara ve Eskişehir, batıda Bilecik ve Sakarya illeri ile çevrilidir. Karadeniz ile İç Anadolu arasında, çok engebeli ve dağlık bir alanda yer alır.  Yüzey şekillerini Batı Karadeniz Dağlarının uzantıları ile bu yükseltiler arasında kalan çukur bölgeler belirler.  İl sınırları içerisinde, kıyıdan iç kesimlere doğru üç dağ sırası vardır. Bu dağlardaki en yüksek nokta Kızıltepe'dir (1.486 m.). İkinci sırayı oluşturan Bolu Dağları daha yüksektir. Yükseklik Çele Tepesi'nde 1.911 m.ye ulaşır. Üçüncü sıra dağı ise İlin güney ve doğusunu bütünüyle kaplayan, kuzeydoğu-güneybatı doğrultulu Köroğlu Dağlarıdır. Bunların en yüksek  noktası Köroğlu tepesi'dir (2.499 m.). Bu dağlık alanda çok sayıda yayla bulunmaktadır. En önemlileri Bolu Dağlarındaki Mengen ve Bolu yaylaları, Köroğlu Dağlarındaki Gerede, Kıbrıscık, Seben, Mudurnu ve Göynük yaylalarıdır.

     İl sınırları içerisinde, Efteni, Filyos ve Sakarya olmak üzere üç su toplama havzası vardır. Efteni Havzası, Efteni Gölü'ne dökülen Aksu, Asar Suyu ve Uğur Suyu ile gölün sularını Karadeniz'e boşaltan Büyük Melen'i kapsar. Abant Gölü'nün ayağı olan Büyüksu (Bolu Suyu) ve Ulusu Filyos Havzası'nın sularıdır. Sakarya Havzası'nın ise başlıca suları Mudurnu Çayı, Aladağ Suyu ve Göynük Suyu'dur. Bolu'da bir çok da göl bulunmaktadır. Abant ve Efteni gölleri dışında, Çağla Gölü, Çubuk, Sünnet, Yedigöller, Karagöl ve Karamurat Gölü bu göllerden başlıcalarıdır.Ayrıca Mudurnu ve Büyüksu çayları üzerinde kurulmuş olan Gölköy Barajı ile, Küçük Melen Suyu üzerindeki Hasanlar Barajının oluşturduğu göller de önemlidir. İl alanının %9'u ovadır. Bu ovalardan en önemlisi ilin kuzeybatısındaki Düzce Ovasıdır.Ayrıca Bolu, Gerede, Himmetoğlu ve Mudurnu ovaları da önem taşımaktadır. Yüzölçümü 8.294 km2 olup, toplam nüfusu 270.654'dür.

İstanbul ve Ankara'yı birbirine bağlayan karayolu üzerinde bulunuşu Bolu'nun sosyo-ekonomik yapısını olumlu yönde etkilemiştir. Bolu'nun ekonomisi tarım, ormancılık, hayvancılık ve turizme dayalıdır. tarımsal ürün olarak, baklagiller, sanayi bitkileri, buğday, arpa, mısır, fasulye, şeker pancarı, tütün, patates, fındık ve meyve üretilmektedir. Bitkisel üretimden sonra ormancılık önemli bir ekonomik güçtür. İl yüzölçümünün yarısını kaplayan ormanlarda karaçam, sarıçam, göknar ve kayın ağaçları çoğunluktadır.

Seben Kaya Evleri

     Ayrıca orman ürünlerini işleyen sanayi kuruluşları da bulunmaktadır. hayvancılık güneydeki dağlık kesimde yaygındır. Mera hayvancılığı yapılan ilde, en çok koyun, sığır, tiftik keçisi ve kıl keçisi beslenir. Kümes hayvancılığında da büyük bir gelişim yakın zamanlarda başlamış ve bir çok tavuk çiftlikleri kurulmuştur.  Bolu Dağı'nın batı yamaçlarında arıcılık, ırmak ve göllerinde de balıkçılık yapılmaktadır. Alabalık ve sazan ön plandadır.

Bolu topraklarında linyit  kömür yatakları oldukça zengindir. Kalorisi yüksek olan Bolu linyitleri çeşitli kuruluşlar tarafından işletilmekte, kükürt oranının fazlalığı da sanayide kullanılmasına neden olmaktadır. Ayrıca kahverengi ve siyah desenli mermerler, alçı taşı üretimi de ihraç malzemesidir.
Tabaklar Hamamı ve Camisi

     Zengin bir turizm potansiyeline sahip olan Bolu'da Köroğlu Dağları'ndaki Kartalkaya, Sarıalan başlıca kayak ve dinlenme merkezleridir. Abant Gölü ve Yedigöller yörenin turistik bölgeleridir. Bu nedenle de Yedigölleri çevreleyen geniş bir alan ulusal park ilan edilmiştir. Büyük ve küçük kaplıca, Efteni, Babas, Bağlum, Sarot kaplıcaları ile Dernin Hamamı bölgedeki termal kaynaklarıdır.

Bolu ve çevresinde bulunan Eski Çağ kültürlerinin izleri, mimari kalıntılar, heykeller ve çok sayıda lahit ile kitabeler ilin tarihi ile ilgili yeterli bilgiyi vermektedir. Buna göre; Bithynion ismi ile kurulan bir İlk Çağ kenti olarak kurulan Bolu'ya İmparator Cladius zamanında Onun isminden ötürü Cladiopolis denilmiştir.

Eski Bolu'nun  bugün Bolu Müzesinin bulunduğu tepe üstü alanda ya da, yöre halkının Eskihisar/Hisartepe dedikleri alanda yer aldığı kesinlik kazanamamıştır. Yöre, Lydia Krallığının sınırları içerisinde kalmış, Anadolu'yu işgal eden Persler Büyük İskender'in Anadolu'ya gelişine kadar buraya egemen olmuşlardır. Çevrede bulunan bazı kalıntılar Hititlerin de bu bölgeye kadar uzandıklarına işaret etmektedir.
Yıldırım Camisi

     Bithynion’un, Bithynia krallarından I.Nikomedes (İÖ.280-260) ya da Ziaela (İÖ.260-228) döneminde kurulduğu sanılmaktadır.  Bithynion’a yerleşen halk Bithynia’nın yerlisi değil, Yunanistan’da Arkadia bölgesindeki Mantineia kentinden gelme göçmenlerdir.Bithynia kralları kendilerinden önceki karia kralı Mausolos’un yaptığı gibi, kendi ülkelerini Hellenleştirme politikasını izlemişlerdir.  Bithynhlerden sonra, yöre Romalıların egemenliğine geçmiştir. Strabon, Bithynia’nın iç kısımlarında, Tieion’un üst tarafında kurulmuş olup, sığırlar için en mükemmel otlak olan ve Salanites peynirinin yapıldığı Salona etrafındaki toprakları da içine alan Bithynion ve aynı zamanda Bithynia’nın merkezi olan (Bithynion) ve çok geniş ve verimli olduğu halde, yazın sağlık için hiç de iyi olmayan bir ova tarafından çevrili bulunan Askania gölünün kenarında kurulmuş Nikeia'nın yer aldığından söz etmektedir.

Antik Bithynion, Batısında Kieros/Prusias ad Hypium, doğusunda ise Paphlagonia yolu üzerindeki Krateia yer almaktadır.  MS.I. yüzyılda Bithynion ismi terk edildi. İmparator Claudius (41-54) kendi adına aynı yerde yeni bir şehir kurdurmuştur. Günümüze ulaşan kalıntılardan anlaşıldığına göre bu şehir Bithynion’un kalıntıları üzerinde kurulmuştur.  MS.II.yüzyılda  Claudiopolis kenti,  en ince ayrıntısına kadar  bir Roma kenti özelliğini yansıtmaktadır.   Claudiopolis’in güneyinde Olympus Bithynicus,  Ala Dağ eteğindeki sıcak su banyoları da Plinius ile Traianus arasındaki bir mektuba konu olmuş, bu kaplıcaların yapımında kullanılacak bir mimar istenmiştir.
Gazi Süleyman Paşa Camisi

     Roma İmparatoru Hadrianus (117-138) da bu kente özel ilgi göstermiş,  Claudiopolis onun döneminde  daha da gelişmiştir. Claudiopolis, Roma’nın dörtlü idare zamanında da önemini korumuştur. Nicomedia’nın doğu başkenti olarak seçilmesinin de bunda önemli rolü vardır. Diocletianus zamanında Hıristiyanlık Bithynia’da kalıcı bir suretle yayılmaya başlamış, Romalılar bu din taraftarlarına eziyette bulunmuştur. Buna rağmen paganizm Hristıyanlık karşısında tutunamamış, kısa zamanda Bithynia’nın bir çok yerine kiliseler yapılmıştır. Claudiopolis, Heracleia ve Prusias ad Hypium gibi merkezlerde de büyük kiliseler yapılmış, ancak bunların hiç biri günümüze kadar gelememiştir.

Bolu’da belirgin bir Roma dönemi yapılarına rastlanmamaktadır. Kentin Osmanlılar döneminde kuruluşu sırasında, bunların büyük bir kısmının tahrip edildiği sanılmaktadır. Yalnızca, temel kazılarından rastlantı sonucu Roma dönemine ait mimari yapı kalıntıları ile çeşitli buluntular çıkmaktadır.


     Bolu, Roma İmparatorluğu'nun ikiye bölünmesinden sonra  Bizans İmparatorluğunun payına düşmüşse de eski önemini bu devirden itibaren kaybetmiştir. VII.ve IX. yüzyıllar arasında Anadolu içinde batıya yönelen Araplar, sarp dağlardan ötürü buraya ulaşamamıştır. XII.yüzyılda Anadolu Selçukları, ardından  İlhanlılar bütün bu yöreyi ele geçirmişlerdir.

Orhan Gazi tarafından Bolu ve yöresi ele geçirilmiş, Sultan   Yıldırım Beyazıt tarafından şehir imar edilmiş, hanlar, hamamlar, yollar ve camiler yapılmıştır. Timur'un Anadolu  istilasından sonra Bolu yöresi, İsfendiyaroğullarının eline geçmiş, Sultan  II.Murat zamanında da Osmanlı egemenliği altına girmiştir. Osmanlı- Çandaroğlu, sonra İsfendiyarlılar zamanında, sık sık bu bölgede egemenlik mücadeleleri olmuştur.  XVI.yüzyılda yaşamış ve Bolu Beyi'ne baş kaldırmış halk ozanı ve destan kahramanı Köroğlu da Bolu'da yaşamıştır. El-Ömerî ve İbn Batûta da Bolu ile ilgili bilgiler vermektedir. İngiliz Gezgin Richard Pococke, Bolu'ya gelmiş, şehrin kurulduğu yerin topografyasını anlattıktan sonra bazı bilgiler vermiştir. Şehrin kısmen bir tepenin batı ve güney yamaçlarında kurulu olduğunu belirttikten sonra tepede eski tarihlerden kalan duvar kalıntılarını, bir çok yazılı kaideyi gördüğünü belirtmiştir.


      Osmanlı döneminde Bolu, uzun süre önce  Anadolu ve daha sonra da Kastamonu eyaletinin ilçe merkezi olmuştur. Yapılan idari düzenleme sonunda 1867'de Kastamonu'nun bir sancağı olmuş, II. Meşrutiyetten sonra Bolu-Viranşehir ismiyle yeniden  sancak haline getirilmiştir. Milli Mücadele sırasında çeşitli ayaklanmalara sahne olmuş, Cumhuriyetin ilanından sonra  da İl haline getirilmiştir.

Bolu'da günümüze gelebilen eserler arasında, İl merkezinde Bithynion'a ait olduğu sanılan bir çok kalıntı ile karşılaşılmıştır. Ancak bunların üzerinde Osmanlı yerleşimi olduğundan yeterli bir araştırma yapılamamıştır. Rastlantı sonucu bulunan Antik Çağlara ait eserler Bolu Müzesi'ndedir. MS.130-138 arasında İmparator Hadrianus'un yaptırdığı Antionos Mabedi, Yıldırım Beyazıt'ın 1300'lerin sonlarına doğru yaptırdığı Yıldırım Beyazıt Külliyesi, Kadı Camisi (XVI.yüzyıl), Saraçhane Camisi (1750), İmaret Camisi ve Medresesi (XVI.yüzyıl), Karaköy Cuma Camisi (1562), Tabaklar Camisi (1897), Ilıca Camisi (1510-1511), Karaçayır Camisi (1571), Gölyüzü Türbesi, Aktaş Türbesi, Yozgat Kasım Dede Türbesi, Taşhan (1804), Tabaklar Hamamı (XVI.yüzyıl), Orta Hamam (1388), Sultan Hamamı (XVI.yüzyıl)  İlin belli başlı tarihi yapılarıdır.

    
 
    
             ULAŞIM

     Ankara-İstanbul arası TEM otoyolu ve D-100 karayolu Bolu'dan geçmektedir. Bu nedenle karayolu ile ülkenin her yanına ulaşım kolaydır. Şehrin çevresinde bulunan tarihi ve turistik yerlere otobüs ve dolmuşlarla gidilebilir.
     Bolu Otogarının kent merkezine uzaklığı 1 km'dir.




         KÜLTÜR VE TURUZİM

     YEDİGÖLLER:Batı Karadeniz bölgesinde Bolu ilinin kuzeyinde Zonguldak ilinin güneyinde yer alan Milli Parka Ankara-İstanbul karayolunun 152.km.sinden Yeniçağa ve 190 km.sindeki Bolu ilinden kuzeye ayrılan yollarla ulaşılır. Kışın Bolu-Yedigöller güzergahı(karla) kapalı olduğundan ulaşım sadece Yeniçağa-Mengen-Yazıcık üzerinden yapılır.
     Batı Karadeniz Bölgesinin oldukça engebeli bir yöresinde bulunan Milli Parkta heyelanın oluşturduğu göller "Orman Denizi" ni andıran zengin bitki örtüsü göllerde yaşayan alabalıklar ve bu değerlerin yarattığı rekreasyon kullanım potansiyeli ana kaynakları oluştururlar.Genellikle yer yapısı serpantinlerden ve volkanik kayaçlardan oluşan sahada zaman zaman göçük yer hareketleri sürüklenmeye hazır arazi yapısı, göllerin meydana gelmesini hazırlayan başlıca faktörlerdir. Göller, kayan kitlelerin, vadilerin önlerini kapaması sonucu arkada suların biriktiği set gölleridir. Bunlardan bazıları dip kaçakları ile birbirine bağlantılıdır.

     Milli Parkta hakim bitki örtüsü kayın ağaçlarıdır. Ayrıca meşe, gürgen, kızılağaç, karaçam, sarıçam, göknar, karaağaç, ıhlamur ve porsuk gibi değişik tür ağaçlar da görülmektedir.

     Etkili koruma ile Parkın içerisinde ve yakın çevresindeki sahalarda sayıları artan geyik, karaca, ayı, domuz, kurt, tilki ve sincap türleri bulunmaktadır.

     Ülkemizde ilk kültür alabalığı üretme istasyonu 1969 yılında bu Milli Parkta kurulmuştur. Dolayısıyla rekreasyonel açıdan olta balıkçılığına kaynak olmuştur. Ayrıca kampçılık, günübirlik piknik, tabiat içerisinde yürüyüş, fotografçılık ziyaretçilerin uğraşlarıdır.
     
Görülebilecek Yerler: Yedigöler Milli Parkı içerisindeki Kapankaya manzara seyir yerine çıkıldığında gölleri ve eşsiz peyzaj güzellikleri görmek mümkün olduğu gibi, bu güzergah üzerinde anıt ağaç levhasını da görmek mümkündür. Yol kenarındaki levhanın bulunduğu yerden patika takip edildiğinde anıt ağaç görülebilir. Geyik üretim alanı ziyaret edilebilir.

     Mevcut Hizmetler ve Konaklama:Milli Park içinde kampçılık ,günübirlik piknik, yürüyüş, fotoğraf çekimi gibi rekreaktif faaliyetler yapılırken konaklama ve yiyecek ihtiyaçları da tesis edilen dinlenme evleri, kır gazinosu ve büfeden karşılanılabilir.

     Milli Parkta çadırla ve karavanla konaklanabildiği gibi, misafirhane ve bungalovlardan da faydalanılabilir.



           ABANT GÖLÜ
     Batı Karadeniz Bölgesinde Bolu ili merkez ilçesi sınırları içerisindedir.
     Tabiat Parkına Ankara-İstanbul E-5 Devlet karayolunun 203.km.sinden Ömerler Madensuyu sapağından ayrılan 22 km.lik yol ile ulaşılmaktadır.Park, Bolu'ya 33 km. Ankara'ya 225 km., İstanbul'a 258 km. uzaklıktadır. 
     Tektonik menşeli Abant Gölü ve çevresindeki bitki zenginliği ayrıca büyük bir açık hava rekreasyon potansiyeline sahip bulunması nedeniyle yörenin 1150 hektarlık bölümü, 1988 yılında Tabiat Parkı olarak ayrılmıştır.

     Sarıçam, kayın, karaçam, sapsız meşe, kavak, dişbudak, gürgen, söğüt, ardıç, ormangülü, ılgın, fındık, muşmula, papazkülahı, alıç, çobanpüskülü, kuşburnu, eğrelti, bögürtlen, çilek, nane, ahududu, sarmaşık, ısırgan, atkuyruğu ve çayır otları başlıca ağaç ve ağaçcıkları, domuz, geyik, karaca, ayı, tilki, çakal, tavşan, yırtıcı-ötücü kuşlar ve gölde endemik tür olan Abantalası da faunayı oluşturur.
    
Mevcut Hizmetler ve Konaklama: Mayıs-Eylül ayları arası parkı ziyaret için uygun dönemlerdir. Konaklama hizmetleri için parkta oteller mevcuttur.      Günübirlik piknik, göl çevresinde yürüyüş ziyaretçilerin yapabileceği uğraşılar arasındadır. 




         BOLU FINDIĞI

     Batı Karadeniz Bölgesinde, Bolu ili, Merkez ilçesi, Tekneci Havzası Mevkiinde bulunmaktadır. Saha 460 Ha. büyüklüğündedir.

     Ulaşım Sahaya Bolu-Yığılca karayolu ile ulaşılmakta olup Bolu'ya 35 km. mesafededir.
     
    
Özellikleri: Nesli tehlikeye düşmüş ve yalnız ülkemizde tabii yayılış gösteren Bolu Fındığı (Corylus colurna) nın çok büyük boy (25-30 metre) ve çapa (1 metre) sahip örneklerini ihtiva eden eşsiz bir ekosistem oluşu, geyik ve karaca gibi nadir yaban hayatı türlerinin sağlıklı bir populasyonuna sahip bulunuşu ve çok çeşitli ağaç türlerinin mevcudiyeti özelliklerini oluşturmaktadır.

     Sahada Bolu Fındığı dışında Uludağ Göknarı (Abies bornmülleriana), Sarıçam (Pinus silvestrana), Karaçam (Pinus nigra), Meşe (Quercus sp.), Kayın (Fagus orientalis), Titrek Kavak (Populus tre mula), Gürgen (Carpinus sp.), Karaağaç (Ulmus sp.), Çınar (Platanus sp.), Ihlamur (Tilia sp.), Dişbudak (Fraxinus sp.) bulunmaktadır.

     Geyik, karaça, ayı, kurt, tilki, domuz, tavşan, alabalık, sazan, yayın sahada bulunan başlıca hayvan türleridir.




         EBE ÇAMI TABİATI KORUMA ALANI

     Batı Karadeniz Bölgesinde, Bolu ili, Merkez ilçesi, Yenigüney köyü sınırları içerisinde yer almaktadır.

     Ulaşım: Ankara-İstanbul E5 devlet karayolunun 168 km.sinden itibaren Yenigüney köyüne giden 2.5 km.lik yol ile Rüzgarlık Mevkiine ise E5 karayolunun 172 km.sinden ayrılan 1 km.lik yol ile ulaşılmaktadır.

     Özellikleri: Nadir ve tehlikeye düşmüş Ebe Çamı (Pinus nigra ssp. pallasiana var. Seneriana) nın dünya üzerinde yegane tabii yayılış alanlarını teşkil etmesi ve bu sahalara eşsiz bir tabiat parçası özelliği vermektedir.

     Ebe çamı, karaçam, meşe sahadaki başlıca ağaç türlerinin meydana getirmektedir.

     Domuz, tilki, gelincik, tavşan, sincap, kirpi, keklik, üveyik, tahtalı, kumru, guguk, baykuş, arıkuşu, ağaçkakan, saka sahada bulunan hayvan türleridir.



          KÖKEZ TABİATI   KORUMA SAHASI

    
Konumu: Batı Karadeniz bölgesinde, Bolu ili, Merkez ilçesi, Atacak Mevkii sınırları içerisinde yer almaktadır. Saha;324 Ha.dır.

      Ulaşım: Bolu-Seben devlet karayolunun 18 km.sinden ayrılan orman yolu ile sahaya ulaşılabilinir.

      Özellikleri: Çok yaşlı ve boylu Uludağ göknarı (Abeis bornmulleriana),kayın (Fagus orientalis) den meydana gelen nadir ve bakir bir orman ekosistemi özelliğine sahip bulunmaktadır.

      Uludağ göknarı, kayın ve gürgen başlıca ağaç türlerini oluşturur. Ayrıca yabani kiraz, çilek ve fındık gibi türlerde bulunmaktadır.

     Geyik, karaca, domuz, ayı,kurt, tilki, tavşan sahada bulunan hayvan türleridir. 



           SÜLÜKLÜ GÖL 

     Batı Karadeniz Bölgesinde, Bolu ili, Mudurnu ilçesi, Akyo-Kuşkavağı köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Sülüklügöl Tabiatı Koruma Alanı; 809.5 Ha.lık alanı kapsamaktadır.
 

  
Ulaşım Sahaya; Bolu-Abant Taşkesti 85 km., E5-Akyazı-Dokurcun 50 km., Bolu-Mudurnu-Taşkesti 100 km.ile, Ankara-Beypazarı-Nallıhan-Mudurnu üzerinden ulaşılabilir.
     Özellikleri: Sülüklü Göl; ihtiva ettiği sulak saha ve orman ekosistemleri ve bu ekosistemlerde yaşayan bitki ve hayvan türü çeşitliliği ile eşsiz bir tabiat parçasıdır. Tektonik hareketler sonucunda çökmüş, ağaçların üst kesimleri su üzerinde kalarak ilginç peyzaj özelliği yaratmıştır.

     Karaçam, sarıçam, göknar, kayın, saplı meşe, sapsız meşe, palamut meşesi, titrek, kavak, akkavak, gürgen, çınar, ıhlamur, akçaağaç, kızılağaç, yaban kirazı, dişbudak başlıca ağaç türlerini oluşturmaktadır.
     Sahada; karaca, yaban domuzu, ayı, kurt,tilki, tavşan, atmaca, ağaç kurbağası bulunmaktadır.






              KARTALKAYA KAYAK MERKEZİ

     Kartalkaya Kayak Merkezi

Türkiye’nin en gözde kayak merkezlerinden biri olan Kartalkaya kayak ve snowboard merkezi Batı Karadeniz bölgesinde, Bolu ilinin güneydoğusunda, Köroğlu dağları üzerinde yer almaktadır. Kartal kaya Kayak Merkezi Alp disiplini kayak ve Tur kayağı için çok uygun koşullara sahiptir.
Kartalkaya Kayak Merkezinin kayılabilen alanı 1850 - 2200 metre yükseklik kuşağı üzerinde yer almaktadır.Bölge yarı ılıman bir iklime sahip olup Kartalkaya Kayak Merkezi ve çevresi çam ormanlarıyla kaplıdır. Hakim rüzgar yönü batı - kuzeybatıdır.
Türkiye’de kayak denince akla ilk gelen yer olan Kartalkaya Kayak Merkezinde Aralık ayı başlarından mart ayı sonlarına kadar kayak yapılabilmektedir. Kartalkaya kayak merkezinde 3 metreye kadar kar görülmektedir.




           DORUKKAYA OTEL
    
 
     Bolu Dağlarının üzeri, Kartalkaya Mevkii.259
Oda, 800 Yatak, 108 Standard Oda, 150 Aile Odası, 1 Suite ,Toplam 259 odanın, 229 oda standart otel odası, 28 oda standart oberj odası, 2 oda villa. Telefon, Dus & WC, Banyo, Saç Kurutma Makinası, Minibar, Uydu TV , Merkezi Isıtma, Yerler Halı kaplama .Dağ manzarası, Orman manzarası, Kayak Pisti manzarası. 2 Restoran (Toplam Kapasite:800) , A La Carte Restoran (Toplam kapasite:100) ,Doruk Cafe , Lobby Bar, Disco Bar, Chocolate Cafe, Türk ve Uluslararası mutfaklar .Açık Büfe Kahvaltı, Ögle Yemeği, Aksam Yemeği vardır.




             KARTAL OTEL

     Kartalkaya Kartal Otel standart, suit, dublex olmak üzere genis odalara ve villalariyla kis turizmine hizmet vermektedir.
Kartal Otelin tüm odalarinda uydu tv, otomatik telefon, saç kurutma, 24 saat sicak su, merkezi isitma, emanet kasa mevcuttur.
     Kartal Otel’de 500 kisilik Restaurant, Cafe Kartal ve 2200 metrede bulunan Tepe Cafe gibi yiyecek içecek bölümlerinin yaninda Butik Market, misafirlerine hizmet veren Kartal bar, Kaya bar, Eagles Cafe Bar, Kartal disco-bar ve fotografçi bulunmaktadir.
     Otelde kayaktan artakalan zamanlariniz için Bowling, Bilardo, Video Oyunlari seçeneklerinden yararlanabileceginiz gibi fitness center, sauna, yüzerken kayak yapanlari seyredebileceginiz yüzme havuzu ve jacuzziden faydalanabilirsiniz.
     Kartalkaya Kartal Otelde 300 araçlik bir otopark, internet ve konferans salonu mevcut. meği, Çay Saati, Açıkhava Barbekü, Fast food, Snacks, Gece Çorbası, 24 saat oda servisi .




         GRAND KARTAL OTEL

    
Kartalkaya Grand Kartal Otel Tamami pist ve dag manzarali 160 odali bir dag oteli olup 500 yatak kapasitelidir.
     Grand Kartal Otelde odalar 28 ile 32 m2 arasindadir. Her odada; 2 adet French Bed (iki kisilik yatak) 1 adet çekyat Satalite TV Direkt telefon Sifreli Kasa (Ücretsiz) Saç kurutma makinasi 24 saat sicak su ve dus Wc Merkezi isitma mevcuttur.
     Grand Kartal Otelde; • Restaurant (500 Kisilik) • Lobby - Bar • Mini Market • Butik • Fotografçi • Konferans Salonu • Kuaför • Book Store • Internet bulunmaktadir. .• Bilardo, Video Game • Mini Club • Oyun Salonu • TV Salonu Otelde Ayrica • Kapali Otopark • Kiralik Kayak Odasi • Kayak Dersi • Yüzme Havuzu • Jakuzi • Sauna • Fitness Center imkanlarindan faydalanabilirsiniz. 







       BOLU GÖLCÜK TABİAT PARKI

     Nasıl Gidilir : Özel araçla yola çıkanlar, İstanbul yönünden Bolu dağına kadar otobanla gelebilirler. Bolu şehir merkezinden 15 kilometre süren, Gölcük- Seben- Kıbrıscık yoluna dönülür ve Bolu'dan minübüsle gelmek isteyenler, Şehir merkezinden giden minibüsleri sormalıdırlar.

     Gölcük : Gölcük Bolu içinden 15 km’lik asfalt yolla çıkılabilirAbant’tan daha küçüktür. Denizden yüksekliği 950 metredir.Bolu'a e-5 yada d-100 kara yolu ile vardıktan sonra şehir merkezine girmeniz oradanda karacasu yoluna çıkıp kaplıcalarında oldugu bölgeye giden büyük yoldan ilerlemeniz gerekmekte. Sonrasında levhalarla kolaylıkla bulabiliceginiz bu yolsan sonra ise yaklaşık 15 dakika gibi bir bol virajlı bir yolculuktan sonra gölcüge varmanız mümkündür. Bu 15 Dakika boyunca Bolu ilini yukardan bakma ve yol boyunca enfes orman ve yeşil manzara ile meşgul olabilirsiniz. Göle vardıgınızda otomobilinizle yada normal olarak içeri giriş için belli bir miktar para ödemeniz gerekicektir. Aracınızla girince Gölcük' içinde park alanlarına park etmeniz gerekmekte. Gölcük içerisinde sadece yürüyüş izinlidir. Abant gibi araçla gezemessiniz. Gölcük çevresinde herhangi bir konaklama tesisi bulunmuyor. Yanınızda getirdiğiniz yiyecekler içeceklerle piknik yapabilirsiniz. Yeteri kadar piknik masası bulunuyor. Ya da dilerseniz göl manzarasına sahip kır gazinosunda oturabilir, yemek yiyebilir , et mangal yapabilir, kiremitte alabalık yiyebilirsiniz. Size 'Gölcük Kebabı'nı tatmanızı tavsiye ederim. Lokanta işletmecileri, isteyene mangal, kiloyla et ve çiğ balık servisi de yapıyor.
     Göl : Göl çevresini çepe çevre dolaşan patika yolda yürümelisiniz.Bu yürüyüş parkurunda yürümek sizin için büyük bir mutluluk olucaktır. Manzarası ile oldukça etkili bu alan dogal olmayan bir göl tipidir. Ve krater tipi sonradan oluşan göllerden biridir.Gölcük ' e geldiginize pişman olmayacak ve keyifli, dinlendirici bir gün geçireceksiniz.
  

             GÖLKÖY BARAJ GÖLÜ

     Bolu'nun 10 km. batısında, Bolu ovasını sulama amacıyla Büyüksu ve Mudurnu çayları üzerinde yapılmıştır. Su seviyesi yüksek olduğunda alanı 185 hektarı bulmaktadır. Çevresi ormanlarla kaplı olan gölde çeşitli balık türleri vardır. Şehir merkezine yakınlığı ve ulaşım kolaylığı nedeni ile piknik yapmak ve olta ile balık avlamak isteyenler tarafından yaz aylarında çok rağbet görmektedir. Son yıllarda yapılan çevre düzenlemeleriyle Gölköy’de; spor alanları, yürüyüş yolları , tuvaletler, kafeterya ve piknik alanları oluşturulmuştur.
 
      ALADAĞ GÖLETİ

     Bolu’nun 30 km. güneyinde Aladağ yaylaları ve İzcilik Kampı yanındadır. Göl çevresinde ve yaylalar arasında trekking, piknik ile su sporları ve sportif olta balıkçılığı için ideal olan gölün alanı 8 Hektardır. Doğa güzelliği ve temiz havasıyla özellikle yaz aylarında insanların akın ettiği bir yerdir.



      YENİÇAĞA GÖLÜ

Bolu-Ankara Karayolu üzerinde, Yeniçağa İlçe merkezinde bulunan göl, bir çanak gölüdür. 990 m. yükseltideki göl, 2780 dekarlık bir alanı kaplamaktadır. En derin yeri 12 m.dir. Çeşitli göl kuşlarının olduğu göl, avcılar için uygun bir avlanma yeridir. Tatlı su balıklarından sazan, karabalık ve kerevit çıkan gölde olta ile balık avlanabilmektedir. 


  

     KARAMURAT GÖLÜ (Orman İçi Dinlenme Yeri) 

   Mudurnu'nun 30 km. kuzeybatısında Akyazı yolu üzerinde olan göl, Karamurat Köyü yakınındadır. Gölün üç tarafı,dağlarla,çevrilidir.Dipten kaynayan ve vadilerden akan sular ile beslenir.

    

             ÇUBUK GÖLÜ

     
     Göynük'ün 11 km. kuzeyindedir. Kıyısında Çubuk Köyü bulunan, etrafı güzel çam ormanları ile kaplı Çubuk Gölü 15 hektar genişliğinde ve ortalama 13 m. derinliğindedir. Gölde çok lezzetli sazan ve alabalıkları olta ile avlamak serbesttir. 


   SÜNNET GÖLÜ (Orman İçi Dinlenme Yeri)

     Göynük'ün 27 km. doğusunda, Erenler ve Korudağ Tepeleri arasındaki derin vadinin heyelanla tıkanması sonucu oluşan ve 820 m. yükseltide olan Sünnet Gölünün alanı 18 hektardır. Civarındaki derelerden ve kaynaklardan beslenir. Derinliği 22 m.yi bulur. Gölde bulunan mercan ve alabalıkların olta ile avlanması serbesttir. Özel sektörce işletilen 45 oda 115 yatak kapasiteli şirin bir konaklama tesisi bulunmaktadır. Çevresinde piknik, yürüyüş ve bisikletle gezinti yapılabilmektedir. 



           ÇAYKÖY

     Göynük ilçesinin 20 km güneyinde Çayköyü yakınındadır.Çevresi  ormanlarlao kaplı olan gölette sportif olta balıkçılığı ve piknik yapılabilir. 


Yapmadan Dönme

Abant Gölü, Gölcük, Yedigöller, Sünnet Gölü, Sülük Gölü, Aladağ Göleti, Esentepe, Akkayalar ve Bolu Yaylalarını GEZMEDEN ;

Göynük ve Mudurnu İlçelerindeki Türk Evlerini ile Seben Kaya Evleri’ni GÖRMEDEN

Kartalkaya’da kayak, Abant’ta yamaç paraşütü, Aladağ-Beşpınarlar’da doğa sporları, Yedigöller’de kamp YAPMADAN;

Bolu Yemeklerini TATMADAN ; Bolu’dan fındık şekeri, Bolu çikolatası, çam balı, kaymak, Bolu tereyağı, çam kolonyası, Bolu patatesi

ve saray helvasını ALMADAN DÖNMEYİN.


 
ÇAYGÖKPINAR KÖYÜ WEB SAYFASINA HOŞ GELDİNİZ
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol